Tepeleri karlarla kaplı dağların eteklerinde en az bir milyon Hun askerinin amansızca hücumları sürerken, bir avuç Çin askeri de ülkelerini cesurca korumaya çalışmaktadır. Kılıçları çekmiş ve ölümü beklemeye başlamışlardır. Aralarındaki Ping adlı genç askerin aklına ansızın parlak bir fikir gelir.